7 Haziran 2013 Cuma

Bu da benim bakış açım

        Demem odur ki ben asla şiddet yanlısı değilim. Ne olursa olsun bir insanın başka bir insana zarar vermesini savunmam. İlk olarak bunu belirtmek isterim. Şiddet asla haklı değildir. Bir de önceden söyleyeyim, AKP'li değilim, müslüman hiç değilim, Kürt, Alevi ya da herhangi bir şekilde azınlık değilim. Sünni Müslüman ve fakat muhafazakar olmayan bir ailede yetişmiş bir insanım, hiç hakkım yenmedi. Oldukça mutlu ve rahat bir şekilde büyüdüm. Yazacaklarım bütün bunlara rağmen fark ettiğim şeyler. Beni değerlendirirken böyle değerlendirin isterim. Yok bana damga vuracaksanız o da önemli değil. Sadece adil olun isterim.

        Güzel Türkçemde bir atasözü vardır, kendi düşen ağlamaz  diye, herkes bilir. Bu yazının ana teması bu olsun istedim. Eden bulur da derler. Farklı çeşitlemeleri olabilir tabi, benim ilk aklıma gelen bu. İnsanlar seçimlerinin,  tercihlerinin sonucunu yaşar şu hayatta. Öyle ya da böyle.

        Şu an ciddi olarak merak ediyorum ne değişti? Bizim devletimiz kendi vatandaşına bok yedirdi Diyarbakır cezaevinde. Bizim polisimiz eylem yapan transeksüelleri de copladı, öğrencileri de panzerle ezdi, biber gazına boğdu çokça sefer. Bizim devletimiz bundan önce Doğu sorunu, Kürt bile değil Doğu sorunu, dedi diye hapse attı insanları. Bizim devletimiz gencecik çocukları astı "bölücülük"ten. Alevi çocuklara zorla okul sırasının tepesinde namaz kıldırdı, Sünni İslamı dayattı her birine tek tek, üstelik bunlar AKP'den çok daha önce gerçekleşti. Kadınlarımıza copla tecavüz etti bu devletin polisi, öldü o kadınlar işkence altında. Fakat aynı devlet bir yıl önce, Dörtyol'da milletvekilinin oğlu ile tartıştı diye polisleri duvar dibine sıra yapıp "suçluyu" bulup sürdürdü. Bizim güzel ülkemizin gerçeği bu, eline azıcık iktidar geçen kişi kendini bütün kuralların, üzerinde zannediyor. Bu, eylemi dağıtmakla görevli çevik kuvvet, senin işini yapacak devlet memuru, sana eğitim vermekle yükümlü olan öğretmen ya da üniversite hocası veya senin işini görsün de senin aklına uygun bir şekilde şu ülkeyi yönetsin, yasa çıkarsın diye seçtiğin milletvekili olsun değişmiyor.

        Seni iktidara getiren insan aynı şekilde, aynı hakkıyla, seçimde oy kullanırken alır seni iktidardan, doğruya doğru da eh benim güzel insanım, Recep Tayyip Erdoğan(RTE) iktidara geldiği ilk günden beri bu tavır içerisinde, senin aklına yeni mi geldi bu durum? Kaç seçim geçti sayamıyorum bile... Anarşistlikle suçladığın üniversiteli gençlik, yıllardır bas bas bağırırken, AKP'ye karşı eylem yaparken sen acımadın mı onlara tepeden bakarak? Sen ayıplamadın mı o gençleri "Ailesi okumaya göndermiş bunlar burada eylem yapıyor, tüh tüh, vah vah, yazık..." demedin mi Vasfiye Teyze misali? Eylemci arkadaşların "Halk devlet için değil devlet halk için vardır. Böyle olmalıdır, devletin varlık sebebi budur." dediği zaman "Iyy, bana sosyalist nutuklar çekme!" demedin mi ya da onunla "Eheh bu da kendini solcu sanıyor ya, vallahi, zuhuhahah" diyerek dalga geçmedin mi? Azıcık ciddiye aldığın durumlarda bile "Ama istikrar var ülkemizde!" diye cevaplamadın mı o insanları? Sen bir haftadır dayak yiyorsun, gaz yiyorsun da o insanlar kaç zamandır bağırıyor, dayak yiyor o zaman ne yapıyordun? O zaman ay polis de çok kötü nasıl dövüyor gençleri diyor muydun? Bizim polisimiz yıllardır böyle! Şimdi protestolar sırasında AKP'li gençler polislerin arkasında adam dövüyor diyorsun, bundan önce 80 darbesi öncesinde de MHP'li gençleri desteklemedi mi aynı polis aynı yöntemlerle, Allahaşkına! Tanrı aşkına! Kime, neye inanıyorsan onun aşkına ne değişti şimdi? Yoksa ilk defa kendini Kemalist diye ortaya koyan, aydın kesim(!) dışında birileri mi iktidar oldu ülkemizde? Acaba hep çoğunluk olan sen azınlık olmaktan mı korktun ilk defa? Senin kafana göre islamcıyı, kürdü, aleviyi engelleyivermen gibi birileri seni engelleyecek diye mi korktun? Edenlere sesini çıkarmadın diye bulmaktan mı korkuyorsun bu sefer?

        Bu iş tek taraflı değil onu söylüyorum sana! İslamcı yönetim, yükselmeden önce sen de aynısını yapmıyor muydun onlara? Şimdi kart hamili yakınımdır diyen kartların sahibi islamcı belki, peki 20 yıl önce neydi o insanlar? O zaman da mı islamcıydı bu kartları iletenler sormak istiyorum. Üniversitelere kapalı girmek istediler diye ortalığı ayağa kaldırmadın mı? Oysa üniversite özgürlük ortamıdır, muhafazakar, açık görüşlü, solcu ya da milliyetçi, ne sıfatı ne düşüncesi olursa olsun her insanın hakkı değil midir eğitim almak? "Onlar türbanla giriyorsa ben de mini etekle girerim!" demedin mi? Oysa sen zaten istediğini giyebiliyordun. Aile baskısıyla kapandığı için üniversite sınırlarına girip başörtüsünü çıkaran ve rahatlayan kızlar vardı, bunu söyleyeceksin savunma olarak biliyorum da onları kurtarmanın(!) yolu haftada 5 gün günde 3-5 saatlik başını açma özgürlüğü müdür sorarım sana? Peki, başını açmak zorunda olduğu için üniversiteye gidemeyen kızlar, onları düşündün mü? "Önce üniversitelere, sonra her yere girecekler!" diye cevap verdin de güzel kardeşim, anayasanı hiç mi bilmiyorsun? Türkiye devleti laiktir, bu ise anayasanın değiştirilemez maddelerin içinde yer alır. Devlet memuru olan insan da devlet iradesini temsil ettiğinden dinini açıkça belli edecek şekilde davranamaz devlet dairelerinde. Bu sadece türbanı değil, bir Hristiyanın haç takması ya da bir Yahudinin başına şu adını bilmediğim takkelerden giymesini de yasaklayan bir durum. "Ay, onlar anayasa da dinlemiyor." dersen, ben mi evet dedim anayasa değişikliklerine? Halk dedi, neredeyse insanımızın %70'i kabul etti bunu. Sen, şu an hükümet istifa diye eylem yapan sen, bu hayır diyen %30un içindesin ve ciddiye alınmak istiyorsun diyelim. Bir de şu sahte oy iddialarını düşünüp, referanduma canı gönülden evet diyen insan sayımızı direkt yarıya indirelim, onlar da %35 olsun. Sen sayın %30 bu %35'in senin haklarına saygı duymasını isterken, sen bu %35'in muhafazakar olmasına saygı duyabiliyor musun? Senin ülkende, dinine fazla bağlı, sana göre bağnaz insanların yaşadığını kabul edebiliyor musun? Sen ben gece sevgilimi eve atarım, içki içerim ama yan komşum da gece gündüz mevlüt okutur, kuran okur ve ben kapıda onunla karşılaştığımda ona gülümser ve selam veririm diyebiliyor musun? Kızının kapanmasını, oğlunun kuran kursuna gitmesini ailesinden birilerinin ilahiyat fakültesinde okumasını hor görmeden yapabilir misin gerçekten, yoksa içten içe onun muhafazakarlığından rahatsız mı olursun AKP'li diye?

        İslamcı karşıtı güzel insanım, Kürt karşıtı güzel insanım sen karşıt olabiliyorsun da neden İslamcı sana karşıt olunca kızıyorsun? Sakın bana onlar başlattı deme... Çocuk muyuz biz, 8 yaşında mıyız, o başlattı o özür dilesin sonra ben özür dilerim diyeceksin? Neden Kürtler bizim de hakkımız var dediği zaman kızıyorsun, bu devlet benim diyorsun? Böyle dediğinde bu meclis benim istediğim yasayı çıkartırım diyen RTE'den ne farkın kalıyor? Madem özgürlük istiyorsun, madem huzur, barış istiyorsun neden bu işe ülkenin gerçeklerini kabul ederek başlamıyorsun? Bu polisi böyle yapan RTE değil, böyle teslim alan ve sürdüren o. Polisimiz hep böyleydi. Devletimiz hep böyleydi, işine gelmeyeni susturdu. Ve aslında mutluyum polise karşı gelindiği için. Mutluyum insanımız bazı şeyleri görmeye başladığı için. Ama şunu söylemek istiyorum, bu iş AKP ve İslam karşıtı bir harekete dönüşmeden önce dur denmeli. Ülkemizin gerçeği bu, hem islamcılar, hem kürtler hem de kemalistler yaşıyor şu topraklarda. Biz bilinçlenmezsek, biz kendimizi kabul etmezsek bu ülke iktidara gelenin saltanat sürdüğü sonra zorla iktidardan indirildiği ve yeni iktidara gelen grubun kendi destekçilerini kayırdığı ve saltanatını kurduğu bu arada diğer insanların coplandığı, dövüldüğü ve gazlandığı kısır döngüsüne devam edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder